Uzun süredir yazmayınca, baktım konular ve sorular birikmiş. Şöyle bir ortaya karışıkla başlayayım bakalım;

Eğer benim Bayrağımın yanına çapulcunun çaputunu asarsan, adam yerine koyup devlet başkanı gibi ağırlarsan, Bağdat’ı hiçe sayıp petrol ve doğalgazı bu çapulcuyla bağlarsan, işte gelir böyle seni hiçe sayar sözde bağımsızlık referandumu yapar. israilin “evet” dediğine abdnin “hayır” diyemeyeceğini bilerek davranmak zorundayız. Zaten tehdit ve tehlike altında olan bağımsızlığımızın kurtarılmasının çözümü “Ya istiklâl ya ölüm”dür. Yok başka çaresi. Bu arada sahi noldu Yeşim Salkım/Gülben Ergen-Seren Serengil kapışması?

Kuzey Kore’yi bir “deli” yönetiyor da abdyi yöneten çok mu “akıllı”? K Kore ne diyor ne istiyor neyin hesabını soruyor hiç araştırdınız mı? Farkında mısınız oluverip bitiverecek karşılıklı bir nükleer hesaplaşmaya ramak kaldı ve sahi noldu Şeyma Subaşı’nın düğünü?

fetenyahu ve kalleş örgütü ile “kararlılıkla yürütülen” mücadele sürerken Halkın Halkı kişiler, zamanında bu çakallar “güç sahibiyken” selamlaştılar diye dahi içeri tıkılırken ne oluyor da doğrudan/dolaylı ilişkisi olduğu ayyuka çıkanlar kilit görevlere atanabiliyor. Unutmayın ki Çanakkale Savaşı’nda verilen şehitten çok “kaybımız” var. Nasıl mı? Eğitimli, donanımlı vatandaşlardan seçme yapmışlar ve bu kişiler hain olarak Ülkenin bizzat yetiştirdiği değerler olmalarına rağmen şimdi hainliğin dibindeler. Kendi silahımızla vuruyorlar bizi. Hain halen içeride hain halen koynumuzda ne yazık ki. Yav unutuyordum, Acun Ilıcalı’nın survivorda yeni sezonda kimler yarışacak, belli oldu mu acaba?

Dünyada ülkeler üç sınıfa ayrılırlar ki bu yanlış bir sınıflandırmadır. Gelişmiş-gelişmekte olan-gelişmemiş ülkeler. Bu sınıflandırmayı yapan sömürgeci güçler “gelişmekte olan ülkeler” statüsünü “bağışladıkları” ülkelerle kedinin fareyle oynadığı gibi oynarlar. Bu ülkeler ne tam bağımsızdır ne de tam sömürge. İşte biz de ne yazık ki bu şartlara tabiyiz. Ancak bilelim ki biz gelişmemiş/gelişmesinin önü içeriden dışarıdan sürekli kapatılmış bir ülkeyiz. Bunu aşmanın tek yolu da bu durumun kabul ve bilincinde olmak ve kararlı/değişmeyen/istikrarlı adalet, millî eğitim, dış politika programlarına sahip olmaktır. Gelen cemaate, giden iktidara; gelen bürokrata giden politikacıya göre değişmeyen, millî çıkarların üstün tutulduğu milli programlara sahip olmak zorundayız. Unutmadan bu evlendirme programlarının akıbeti noldu?

Bir işçi, iş sözleşmesine aykırı davranırsa, tazminat ve benzeri adlar altında, sözleşmede geçen ya da doğrudan yasadan kaynaklanan haklarını kaybeder. Bakalım bu işçinin adı Fatih Terim olunca TFF dik duracak ve Halkın parasını bu kez koruyacak mı? Kendi şahsıma görevden ayrıldığı güne kadarki tüm haksız ve astronomik ödemelerdeki payımı helal etmiyorum ve bundan sonrası için de haram ediyorum. Sen kimsin ki cebinden ödüyor gibi bol keseden rakamlara imza atıyorsun Yıldırım Demirören? Holdingine bağlı işyerlerinde çalışan işçilerine ödediğin maaşları da bir açıkla bakayım. Bu helal etmeyişim “Millî” futbolcular için de muteberdir. Bak yine unutuyordum neredeyse! Arda Turan’ın aşk hayatı nasıl gidiyor? Noldu Galatasaray’a transfer konusu?

Şimdi biraz da sorulara cevap verelim;

Web sayfamla ve facebook sayfalarımla bir süredir ilgilenmediğim doğrudur. Ancak çok farklı bir şemail ve içerik vererek hizmetinize sunacağım. Bu arada bir “merhaba-iyi geceler-kahve içiyorum-…” diyenlerin sayfaları “patlıyor”. Acaba ben de paylaşımlarımı “patlatanlar eliyle mi” yapsam diyorum! Belki memleket meseleleri daha geniş kitlelere ulaşır! Ne dersin Hıncal Uluç abi, var mı yakında jüriliğini yaptığın güzellik yarışması? Önerilerini bekliyorum!

Bir konu var ki gerçekten anlayış beklemekteyim. Tarafıma yönelttiğiniz her soruyu kişilere özel yanıtlamam mümkün değil. Ancak çok kısa bir süre sonra gelen sorulara yazılı ve video yolu ile yanıt vermeye başlayacağım. Sanırım hepimiz için doğru yöntem bu olacaktır.

Kendisinin 3 yaşından itibaren “öz” bildiği, üvey babası tarafından cinsel istismara maruz bırakılan E.A ile annesi F. Hiç iyi durumda değiller. Üvey babaya verilen beraat kararı şu anda Yargıtay incelemesinde. E.A büyüdükçe olayı idrak etmekte ve iyi durumda değil. Anne F. İse yaşanan bu olaydan kendini ne yazık ki suçlu hissetmekte ve o da çok kötü. Ama savaş bitmedi. Adalet tecelli edecek.

Rusya ile ülkemizin arasının açık olduğu günlerde Rus bir annenin ve iki evladının kavuştuklarını sanırım hatırlarsınız. Şu anki durumları sorulmakta. Şükür, o günler geçmişte kaldı. Ülke olarak da şahsım için de Rusya’da, özellikle Moskova’da dost evler sahibi olduk.

Sahte Avukatlığa soyunan, sürekli reklam peşinde koşan, kendine tapan, “ben Avukatsız da gereğini yaparım” diye üfüren bir kerkenez vardı. Onu sormuşsunuz birçok mesajınızda, noldu neler oluyor diye. Özetleyeyim; bu kerkenez kendi kazdığı kuyulara düştü. Foyası, yalanları bir bir ortaya döküldü. Zavallılar bir sorsalar ya durumlar nasıl neden susuyorsun diye- zavallı diyorum bu sabıkalıya içtenlikle inanıp kananlara da bile bile destek verip sırtını sıvazlayan da farklı açılardan zavallıdırlar.- Ama bu daha gerçekten iyi günleri. Daha asıl ve son faturayı ödetmedim. Belgeli/resmî açıklama yapabilecek durumdayız ancak “son noktayı” koyayım öylece her şeyi kamuoyunun hakkı olan tüm açıklamaları yapacağım. Ya tövbe edecek teslim olacak ya da ihtirasına yenik düşecek yok başka yolu.