Sayın Tarsus Belediyesi Başkanı Dr. Haluk Bozdoğan;

Üzerinizdeki memlekete hizmet görevi veballi bir hizmettir. Öncelikle kalben başarı dilerim. Siyasîlerin, özel alanları çok dar olup kamuya mal oldukları için, şimdi benim yaptığım gibi, bazı şeylerin halkın huzurunda ve halka açık cereyan etmesi gerekir. Şahsınıza ve bu yazımı okuyacaklara önceden belirtmek isterim ki ben her mecrada her siyasî partiye ve her partinin mensubuna dair kırmızı çizgileri zorlayan yazılar yazmış ve eleştirilerde bulunmuşumdur. Bizimkisi memleket sevdasından ibarettir.

Seçim öncesinden yıllara dayanan bir tanışıklığımız mevcuttur. Ve ne yazık ki uzun zamandır da dargındık. Seçim öncesi ve hemen sonrasında uzattığınız zeytin dalını aldım ve birlikte barış çubuğu içtik. Artık mesele memleketti. Sen ben yoktu biz vardık artık. Ve mutabakata vardığımız konular da oldu zıt düştüğümüz konular da. Yakın zamanda özel bir telefon konuşmanızın tapesi elden ele kulaktan kulağa dolaştı, dolaştırıldı. Bu hukuksuzluğa, adalet gereğini yapacaktır. Ancak gelelim son sohbetimizde mutabık kaldığımız ve sözleştiğimiz konulardan ikisine. Yaklaşık on gün önce sohbet ettik ve bu konuyu da içine alan bir biçimde İlçe Örgütü ile ve Üst Belediye ve diğer ilgili organlarla aranızdaki buzların eritilmemesi halinde şahsınızın, partinizin ve memleketin zarar göreceğinde mutabık kaldık. Ki beni sadece memleketin bekası, iyi idare edilmesi, verilen sözlerin yerine getirilmesi ilgilendirmektedir. Ve bu mutabakat gereği, görüştüğümüz günün akşamı saat 19:00’da İlçe Başkanlığında bir kahve içmek üzere anlaştık sözleştik. 19:00 sularında haklı bir gerekçe ile bu ziyareti saat 23:00’a ertelediniz. EyvAllah. Ve 23:00 civarında da arayıp ertesi sabah erken saatte gidelim dediniz. Ertesi sabah yani Kurban Bayramı arife günü Cumartesi sabahı saat 07:30 civarında arayıp bana “bir siyasî duruşunuzun olduğunu aldığınız bilgilere göre İlçe Örgütünde hoş da karşılanmayacağınızı, CHP Mersin Milletvekili Sayın Ali Mahir Başarır ile de görüşüp bu kararı aldığınızı, saat 15:30’daki İlçe Teşkilatında düzenlenen bayramlaşma törenine iştirak edeceğinizi ve bu törende ve sonrasında çok önemli gelişmeler olacağını” beyan ettiniz. Ben de cevaben “Hocam böyle takdir ettiyseniz bu kararınızın elbette sonuçları olacaktır, bana ya söz vermeyecektiniz ya da sözünüzde duracaktınız, hayırlısı olsun” dedim ve telefonu kapattık. Sonraki günlerde de, dün gece dahil olmak üzere, sizi 15-20 kez aradım. Dönmediniz. Sizinle bu konuyu son kez istişare etmek ve mutabakata dönüş sağlamaktı amacım. Bu duyarsızlığınız dikkate şayan olup ilerleyen günlerdeki hesaplarınız doğrultusunda “Üzerime çok gelinmekte ve bu sebeple de …” söylemi için mesela bu yazımı ve içeriğini alet etme düşünceniz var mı düşünmemek elde değil. Ancak artık memleketin sabrı, kavgaya, soğukluğa dayanacak gücü ve mecburiyeti bulunmaması sebebiyle size buradan seslenmek zarureti doğdu. Son bire bir buluşmamızdan önceki telefon konuşmamızda ben size hitaben “Hocam savaşacak mıyız sevişecek miyiz” diye sordum karşılıklı muhabbetle gülüştük ve siz cevaben dediniz ki “Savaş yok artık bitti.” Ben sizden sadece sözünüzde durmanız suretiyle;

1-) Belirttiğim partiniz organlarıyla derhal buzları eritmenizi;

2-) Tapesi açığa çıkan telefon görüşmenizde aleyhine beyanlarda bulunan kişi ve kurumlarla helalleşmenizi;

3-) Kendi partinizi hiçe sayarak, yakın zamanda bir partiden kovulan bir belediye başkanını, kovan partiye edilen hakareti de onaylamak suretiyle ve ayrıca partinizin seçimi Mersin’de kazanamayacağını o “abinizin” kesin kazanacağını beyan ederek hiçbir kaba sığmayacak beyanlarınız için muhataplarınızın gönlünü almanızı

4-) Bana bu konularda verdiğiniz sözlerin ve Halk’a verdiğiniz tüm sözlerin arkasında ama derhal durmanızı; 

Özetle beklentim Halk’a seçim sathı mahallinde verdiğiniz sözlerle şahsıma verdiğiniz sözleri ivedilikle tutup yerine getirmeniz. Memleket hizmet ister it dalaşından bıkan bu Halk barış ister. Kişilerin ölümlü olduğunu hatırlatırım eserler kalıcıdır. Her şey çok güzel olsun ya da ne olacaksa olsun. Lütfen kişisel mesele olarak görmeyin ve şu memleket meselelerini acile çözün. Bu tapede ve diğer diyaloglarınızda adı geçen kişilerle şahsi meselelerinizi çözüp çözmemek şahsınızın ve muhataplarınızın sorunudur. TİY hakkındaki düşünce ve eylemlerinizi de açıkça Halk’a anlatınız. Genel seçime ve hatta yerel seçime doğru devam eden geri sayımda Kürt’e Arap’a Türk’e Alevî’ye Sunnî’ye parti mensuplarınıza partiliniz olmayanlara ve bilcümle memlekete hizmetle barışla doldurun akan zamanı.

Şahsınızın ya da başkalarının siyasi ikbal ve istikbal beklentileri tabi ki vardır. Ama benim asla yok bunu böyle de bilesiniz. 

Bu mektubun dikkate alınmasını ve ivedilikle memleket ve şahsınız menfaatine olan adımları atmanızı rica ederim.

 Av. Mehmet Habib Ekmekçi