WEB SİTEME HOŞ GELDİNİZ, 06 Aralık 2024

Sayın Cumhuriyet Savcılarımızı göreve davet ve suç duyurusudur:

Sayın Cumhuriyet Savcılarımızı göreve davet ve suç duyurusudur:

Sayın Cumhuriyet Savcılarımızı göreve davet ve suç duyurusudur:
‘’Türkiye Cumhuriyetinde kimsesiz bir birey yoktur. Cumhuriyet, böyle bir kavramı asla kabul edemez. İnsan hakları, yasalarımızın güvencesi altındadır. En güçsüz ve en kimsesizlerin yardımcısı devlet ve onun kamu hukuku temsilcileri olan Cumhuriyet Savcılarıdır.

Kendilerini kimsesiz görenlerin, yanlarında her an haklarını aramakla görevli Cumhuriyet Savcıları bulunduğunu asla unutmamaları ve bundan emin olmaları gerekir. Zayıf ama haklı olanların en güçlü durumda olmaları, adliyemizin en belirgin özelliği ve ülküsüdür. Cumhuriyet Adliyesinin yükselmesini bir onur meselesi saydıklarından hiç kuşku duymadığım çalışma arkadaşlarıma bu onurlu görev alanında mutlak ve muhakkak olan başarılarını coşkuyla dilerim efendim.’’ 09. Ekim. 1925/Mustafa Kemâl Atatürk

1) Çözüm süreci adı altında, terörü muhatap alıp, terörün palazlanmasına, barınak, yığınak yapmasına göz yuman tüm kamu görevlileri ve siyasiler derhal yargılanmaya başlanmalı.

2) dtk deklarasyonunu hazırlayanlar, imzalayanlar, destek verdiklerini beyan edenler hakkında ve bu deklarasyonun yayınlanmasına göz yuman kamu görevlileri ve siyasiler ve soruşturma başlatmayan savcılar hakkında derhal yasal işlem başlatılmalı.

3)31.12.2015 tarihli, facebook sayfamda paylaştığım ve gazetede yayımlanan köşe yazımda belirttiğim derhal yasal düzenleme yapılmalı. Lütfen inceleyiniz.

4) Toplum önünde, televizyondan ve radyodan canlı yayında, iktidar partisi görüşme talep eden her parti ile yeni bir Anayasa üzerinde konuşmalı. ASLA KAPALI KAPILAR ARDINDA DEĞİL VE ASLA TERÖR ÖRGÜTÜNÜN SİYASİ UZANTISI DA İMRALI DA KANDİL DE DÂHİL, KİMİNLE NE GÖRÜŞÜLECEKSE TOPLUM HUZURUNDA GÖRÜŞÜLMELİ. Kİ İMRALI VE KANDİLİN MUHATAP ALINMASI ASLA KABUL EDİLEMEZ. SONUÇLARI ORTADADIR.

5) Anayasa da, Anayasaya uygun hale getirilecek tüm mevzuat da insan hakları evrensel beyannamesine ve adalet ve eşitlik temeline dayalı olmalıdır.

6) Güneydoğu’da süren terör rezaleti nedeniyle göç etmek zorunda bırakılan en az 300.000 Kürt Kardeşimize, en az Suriye Vatandaşlarına sağlanan kadar, imkânlar derhal sağlanmalı. Ve ivedilikle de evlerine, yuvalarına dönebilecek koşullar sağlanmalı. Bölgede aksatılan sağlık ve eğitim koşulları- gerekirse her doktorun, hemşirenin, öğretmenin, öğrenci ve hastaların da birer asker/polis karması tim tarafından korunması sağlanarak- derhal iyileştirilmeli. Bir takvim belirlenerek, bölgedeki güvenlik ve tüm kamu hizmetlerinden maksimum faydanın ne zaman tam sağlanacağı da ilan edilmeli. hdpli milletvekilleri ve idareciler ikiyüzlülük yapmaktadırlar.

Gerçekte olanla, söylemleri arasında uçurumlar vardır. ‘’Öz yönetim ilan ettik’’ demek yerine, ‘’Bu bir öz yönetim ilanı değildir, sadece öz yönetim düşüncesini tartışmaya açtık, eleştirilere açığız’’ ve benzeri söylemlerde bulunmaktadırlar. 26/27 Aralık 2015 tarihli deklarasyon metninin tamamı okununca, açıkça öz yönetim ilan edilen bölgeler deyimini yazmış ve imzalamış olmalarına rağmen ve bölgedeki herkesi öz yönetim alanlarını korumaya davet ederken, bunu inkar ederek, bu öz yönetim ilanı değil biz bu konuyu sadece tartışmaya açtık, demişlerdir.

Kimse açıkça konuşmuyor, söylemiyor nedense. Ama ülkenin bir Güneydoğusunda ve Doğusunda, öz yönetim eleştiriye veya tartışmaya açılmadı. AÇIKÇA 26-27- ARALIK-2015 TARİHLİ DTK GENİŞLETİLMİŞ OLAĞANÜSTÜ KONGRESİ SONUNDA ÖZYÖNETİMLERLE İLGİLİ SİYASİ ÇÖZÜM DEKLARASYONU BAŞLIKLI DEKLERASYONLA ‘’SİYASİ’’ ÖZ YÖNETİM İLAN EDİLDİ. Hendek kazma, öz savunma silahlı birlikleri kurma ve kullanma, doğal kaynakların kullanımını belirleme, merkezi hükümetten gelecek ödeneği belirleme ve dilediği gibi harcama,… ve benzeri de facto/ben yaptım oldu uygulamaları fiilen hayata geçirildi. Bu durumda ben de siyasi öz yönetim ilan edenlere karşı, siyasi öz yönetimimi ilan etmekteyim. Balkonlarımda hendek kazarak, koridorlarıma maytap yerleştirerek başladım bile işe. Maytap geçtiğimi sanmayın.
Aşağıda dtk deklarasyonundan alıntılar yaptım, okuyun veya kendiniz tam metni bulun okuyun. Çok ağır ve ağdalı ve hatta ağır bir hukuki dil kullanmadan meseleyi anlatmaya çalışacağım. Anayasada çerçevesi çizilen doğrultuda ve 5393 sayılı Belediye Kanunu 3. Maddede yazıldığı üzere belediyeler idari, mali özerkliğe sahip kamu tüzel kişilikleridirler. Ancak bu idari ve mali özerkliğin, merkezi yönetim tarafından kaymakamlar ve valiler eliyle vesayet altında tutulduğu da açıktır. Ve bu vesayetin, yani hatalı ve ağır kontrol mekanizmasının, mutlak surette gözden geçirilmek suretiyle reforma tabi tutulması da şarttır.
Ancak; İlan edilen öz yönetim ‘’siyasi özyönetim olup’’ kabulü, tartışılması mümkün değildir. Altını çizerek ilan edilenin siyasi öz yönetim olduğunu, idari ve mali öz yönetim olmadığını belirtirim. Ana akım medya ve hatta neredeyse medyanın tamamında ‘’sözde’’ deklarasyonun 14 maddesi yazıldı çizildi ancak tamamını neredeyse kimse dile getirmedi. Ne mi yazıyor tamamında? Çok kısa alıntılar yaptım, okuyunuz.
‘’’…BAZI İL VE İLÇELERDE HALK MECLİSLERİ ÖZYÖNETİM KARARI ALMIŞTIR. ÖZYÖNETİM İLAN EDİLEN YERLERDE,…ÖZYÖNETİM ALANLARINI HENDEKLER VE BARİKATLARLA SAVUNMA DURUMUNU ORTAYA ÇIKARMIŞTIR… bunun üzerinden geliştirilen devlet terörünü meşrulaştıran politikalara karşı HALKIMIZIN GELİŞTİRDİĞİ MEŞRU DİRENİŞ, ÖZÜNDE KENDİ KENDİNİ YERELDEN YÖNETME, YEREL DEMOKRASİYİ İNŞA ETME TALEBİ VE MÜCADELESİDİR. KÜRT HALKININ HUKUKİ, SİYASİ VE STATÜ TALEBİ KABUL EDİLMEDİĞİ İÇİN KÜRT HALKI DA KENDİ ÖZ GÜCÜNE DAYANAN BİR MÜCADELE SÜRECİNE GİRMİŞTİR… BÖYLECE ÖZYÖNETİM İLAN EDEN HALKIMIZIN AMACI NE, NE İSTİYOR SORULARI DAHA İYİ ANLAŞILACAKTIR… AYLARDIR ÖZELLİKLE HALKIN ÖZYÖNETİM İLAN ETTİĞİ YERLERE TANK, TOP, BİNLERCE ASKER VE POLİS İLE AĞIR SALDIRILAR YÜRÜTÜLMEKTEDİR… KÜRT HALKI DA HEM ÖZYÖNETİMİN İLAN EDİLDİĞİ YERLERDE, HEM DE BULUNDUĞU HER ALANDA DİRENİŞİNİ GİDEREK BÜYÜTMEKTEDİR. HAKLI VE MEŞRU TEMELE DAYANAN BU DİRENİŞ MUTLAKA KAZANACAKTIR…DTK OLARAK HALK MECLİSLERİNİN İLAN ETTİĞİ ÖZYÖNETİM İLANLARINI VE HALKIMIZIN HER ALANDA YÜRÜTTÜĞÜ BU HAKLI VE MEŞRU DİRENİŞİ SAHİPLENİYOR; KÜRT HALKININ VE TÜM TÜRKİYE HALKLARININ BU DİRENİŞLERE KATILMASINI VE DESTEK VERMESİNİ DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ GEREĞİ OLARAK GÖRÜYORUZ.
KÜRDİSTAN’DAKİ BÜTÜN TOPLUMSAL KESİMLERİ VE SİYASİ PARTİLERİ ULUSAL BİRLİK RUHUYLA HALKIMIZIN YÜRÜTTÜĞÜ DİRENİŞE SAHİP ÇIKMAYA; DÜNYA HALKLARINI VE KURUMLARINI HALKIMIZIN MEŞRU ÖZGÜRLÜK TALEPLERİYLE DAYANIŞMAYA ÇAĞIRIYORUZ. 26-27- ARALIK-2015’’’
Sayın Cumhuriyet Savcıları; Gün gerçekten görev günüdür. Yapılanlarla yetinmeyiniz. Kaldı ki bu yasal ve vicdani hak ve sorumluluğunuzdur.

‘’RADBRUCH FORMÜLÜ’’ hakkında hazırlamakta olduğum yazının da tüm hukukçularımıza, ışık tutacağı, cesaret vereceği düşüncesindeyim. Ayrıca ANAYASA TASLAĞI da, naçizane, hazırlamaktayım. Çorbada hepimizin tuzu olmak zorunda. Allah’a, vicdanımıza, evlatlarımıza ve Milletimize hesap vereceğimizi unutmamamız dileğimle yazımı davet ve suç duyurusu olarak kabulünüzü beklemekteyim.

Etiketler:

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ

Yorumlar

  1. ARZU ARAS dedi ki:

    RADBRUCH ..! NİHAYET..! BİRİSİ BUNUN FARKINA VARDI.