ABD, Bulgaristan Sınırımıza askerî kaydırma yapmakta. Acil çözüm önerileri:

Vize yasağından sonra, şimdi de Bulgaristan’da konuşlu Amerikan askerî birliklerini Türkiye Sınırına yönlendirdiğini biliyor musunuz? Kimliğimizi, pasaportumuzu güçlendirmezsek Devlet İtibarından bahsetmeyelim demişiz. Trump’a “deli” demişiz, ne yapacağı belli olmayan bir evanjelist bir faşisttir Trump. (Evanjelizm, genel anlamıyla inciller hakkında vaaz vermektir. Hz İsa (A.S) üzerinde yoğunlaşan bu vaazların amacı Hristiyan olmayanları bu dine davet etmektir.)

Demişiz ki; “Çanakkale Savaşı’nda verilen şehitten çok “kaybımız” var. Nasıl mı? Eğitimli, donanımlı vatandaşlardan seçme yapmışlar ve bu kişiler hain olarak Ülkenin bizzat yetiştirdiği değerler olmalarına rağmen şimdi hainliğin dibindeler. Kendi silahımızla vuruyorlar bizi.” Gelin Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin verdiği karara kulak verelim ve derhal uygulamaya alıp, vatandaşla Devlet’i barıştıralım. Nasıl mı? Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin 2017/4758 sayılı kararı özetle der ki; “Suçun oluşması için fetö’nün gizli örgütlenmesini ve devleti ele geçirme çalışmalarını “bilerek ve isteyerek”, yani bu “kast”la hareket etmiş olmak şarttır. Fetö olayında “suçun kanuni unsurları” nedir? Devlet içinde, özellikle yargı, ordu ve poliste örgütlenerek, soru çalma ve kumpas gibi usulleri kullanarak devleti ele geçirmeye çalışmak, nihayet 15 Temmuz darbe teşebbüsü… Bu tür kast ve eylemleri olmayanlar suçsuzdur. ByLock örgüt üyeliği delilidir.” Bu unsurların ayıklamasını hızla yapmak suretiyle yerel mahkemelerde suçlu suçsuz ayırt edilmeli ve haksız yere küstürülen vatandaşlar Devlet’iyle barışıp toplumun her alanındaki görevlerine dönerek her anlamda üretime başlamalıdırlar.

Ekonomide hızla ithal ikamesi formülüne geçilmeli (Daha önce yurt dışında ithal edilmekte olan malların, uygulanan koruyucu ve özendirici önlemlerle yurt içinde üretilmesini öngören bir sanayileşme stratejisidir. İthal ikamesi ile dış koruma daima el ele gider.) Neden mi? Sanal paranın 1 numarası Bitcoin’in Dünya Ticaretinde kullanılması savaşını ABD’ne karşı başlatan İngiltere’nin AB’nden ayrılma sürecinde oluşu ve asla Ulusal Para Birimi olan Sterlin’den vazgeçmemiş olması ve tüm bu sebeplerin temelinde yatan Dünya’yı yöneten 5 ailenin vermiş olduğu 200 Ülkeli Dünya’dan 1.000 Ülkeli Dünya’ya geçiş kararının tam saha pres uygulamaya geçmiş olması. Arap Baharı, Suriye ve Irak iç savaşları, Irak’ın Kuzeyi’nde ve İspanya/Katalonya’da yapılan gayrimeşru bağımsızlık referandumları tesadüf değildir. Artık İl Devlet (Libya örneğindeki gibi) uygulamasına geçmişlerdir. Bunun adına ister böl/parçala/yönet diyelim ister küçük lokma kolay yutulur diyelim, fark etmez. Sonuç aynıdır. Sıra bize gelmeden -ki masa üstünde çoktan gelmiştir.- İthal ikameci, para birimimizi koruyan, ithalata mahkûm olmayan, hiçbir ülke ve ittifaka muhtaç olmayan bir karma ekonomik modele geçmek zorundayız. Bununla eş zamanlı olarak da bugüne kadar, rezervlerimizi toprak yüzüne çıkarmamamıza “izin verilmeyen” tüm doğal kaynaklarımızı derhal ekonomimize katmalıyız. Bununla da yetinmeyip yer üstü tüm zenginliklerimizi de ekonomiye artı değer olarak kazandırmalıyız.